hoşuma gitti…
Çok telaşlıydı o akşam.Ne giymeliydi, nasıl bir makyaj yapmalıydı, nasıl davranmalıydı…Cevabı olmayan onlarca anlamlı anlamsız soru kurcalıyordu kafasını.Aylar olmuştu mutluluğa olan inancını kaybedeli, boşvermişti bir çok şeyi.Kimseyi sevmek istemiyordu,hatta en ufak bir duygu barındırmayacaktı hayatında.Fakat hayat, en büyük konuştuğu anlardan birinde karşısına çıkarmıştı ‘o’nu-Hayatın ironik yapısından ötürü hep böyle olurdu zaten-Direnmişti, hissetmemek için; canının yanmasından o kadar korkuyordu ki, koskoca bir zırh edinmişti kendine.Fakat geç kalmıştı; çünkü ‘o’, zırhı delip geçmeye başlamıştı çoktan.
Değişik olmuştu tanışmaları.Önemli bir sınavdan önce ortak bir arkadaşları tanıştırmıştı ve beraber ders çalışmışlardı-Aslında ‘o’ ders çalıştırmıştı ve çok sonra öğrenecekti ki, aslında bu ‘o’nun tanışma planıymış.-O günden sonra sohbet etmeye başlamışlardı.Birbirlerini görmek onları mutlu ediyordu.’Çok iyi arkadaş olabiliriz’ diye düşünmüştü öncelikle, ama onu tanıdıkça , kendini tanıyormuş gibi hissetmişti.
Telefon çaldı, heyecanla sıçradı yerinden, düşüncelerini ve korkularını zihninin karanlık köşelerine itti ve o gece hiç birini çağırmamaya söz verdi kendine.Nerde olduğunu söyleyen bir mesaj gelmişti.Hızlıca cevap yazdı,yola çıktığını söyledi ve bunu hayata geçirmek için hızlandırdı hazırlanmasını- Kim yoldayım dediğinde aslında yolda olurdu ki zaten…-
Buluştuklarında yanlarında başka arkadaşları da vardı, fakat hala çok gergindi.Yanlış bir şey yapmamaya çalışıyor, sürekli saçını başını düzeltiyordu.Günlerdir bir çok konuda konuşmuşlardı ve çok iyi anlaşıyorlardı aslında.Konu konuyu açıyordu; aynı şarkıları seviyorlardı, aynı filmleri izlemişlerdi, ortak hobileri vardı,hayalleri,inançları mutlaka kesişiyordu bir yerde.Ama yine de paniklememek elde değildi ki… Uzun zamandır aradığı şey, tam yanında duruyordu, gülümsüyordu ve gülümseyişi bütün mekanı aydınlatıyordu.Onun yüzüne dalmış bakarken buldu kendini.Ne kadar bir süre baktığını bilmiyordu ama sonsuza kadar bakabileceğini hissediyordu ve bunun yarattığı korkuyla karışık heyecanı çok sevmişti.
Sıkılgan olduğuna inandığı bir arkadaşları başka bir yere gitmek istediğini söyledi, kabul ettiler.Yolda elleri değdi bir an, hemen çektiler ve göz göze geldiklerinde ikisi de gülümsedi.Gittikleri yer, öncekinden daha sessiz sakin bir yerdi-En azından birbirlerine seslerini duyurmak için bağırmaları gerekmeyecekti.-Sıkılgan sandığı arkadaşları zaman ilerledikçe espriler yapmaya, başından geçen komik olayları anlatmaya başladı ve çok eğlenceli, bol kahkahalı bu sohbetin içinde ‘o’; yavaşça saçına dokunmaya başladı.Kalbi küt küt atıyordu, ne yapması gerektiğini kestiremediği için biraz huzursuzlandı, fakat sonra bu durumun hoşuna gittiğini farketti.-Yine çok sonra öğrenecekti ki, saçının okşanmasını ne kadar seviyorsa, ‘o’ da saç okşamayı o kadar seviyordu ve diğer onlarca konuda olduğu gibi birbirlerini harika bir şekilde tamamlıyorlardı-
O gece elele tutuştular ve gözgöze geldiklerinde anladılar ki, ikisi de içinden söz vermişti bunu koruyacaklarına, çünkü yakaladıkları duygu korunmayı ve sürekliliği kesinlikle hakediyordu.Evet, o gece elele tutuştular ve hala eleleler.
Canset Bağan
acımasız ben geri döndü!!
Merhabaa ben geri geldimm Geride kalan için üzgünüm zırvalar birşeyler o arada.Ahh kendimi seviyorumm yaa. Ben yaramazlık yapıyorum hihihi çok da eğleniyorum kendi çapımda! Sorma neden sadece hoşuma gidiyor… Öyle konuşuyorum, dinliyor. Kim olduğu önemli değil aslında ben gülüyorum sadece gülüyorum ve konuşuyorum arada onu dinliyormuş gibi yapıyorum kafamda başka şeyler… yüzüne bakıyorum ama yüzünü görmüyorum. Farkediyorum yüzünü görmememin sebebi göz teması kurmamamdan. oysaki yüzü çok da önemli değil kim olduğu da.Sadece… Gülmek güzel bir duygu… buna mutluluk mu denir bilmiyorum da sevinçliyim, gerçekten gülümsüyorum. Kim olduğunu biliyorum ona güvenebilrim ama ne de olsa herşeyi bilmesine gerek yok hatta hiçbirşeyi bilmiyor ,nekadar güzel… eğleniyorum… Gitmemi istemiyor , bende istemiyorum aslında ama gitmeliyim bu kadar oyun yeter. 🙂
yani bukadar olur yazıyı tamamlayamadan eylül geldı hııh!!
————–they said that I wouldn’t make it ————
İnsanların bana inancı yok. Benim birşey yapabileceğime, birşey isteyebileceğime, onu gerçekleştirebileceğime inancı yok. Bu şekilde ya benim hevesimi köreltiyor ya da pes etmeme neden oluyorlar nadiren hırslanıyorum. Ağlamayı sevmiyorum o hale gelmeyi istemediğimden ama bazen insanın içinden ağlamak geliyor. Ama ağlayamıyorum, kendime söz verdiğimden… Ağlayabilirim ama bu sadece rol icabı olabilir gerçekte ise… gururuma yediremiyorum.Çünkü kendime söz verdim. Hadi inanmayın buna da inanmayın benim sözümü tutabileceğime inanmayın.
Hayal et etrafında 10 -15 insan var hepsi beraber gülüyor konuşuyor.Bazılarının gözleri de gülüyor gerçekten mutlular diğerlerinin maskelerine büründüğünü görebiliyorsun.Bu hiç zor değil…herzamanki maskem yanımda yok bugün, başka birşey var uzun süre önce sakladığımı sandığım, ısrarla geri plana ittiğim. Gerçekten uzun süre önce geri gelmemek üzere ittiğim birşey. İnsanlar bu yüzden kınadığım şey.Maskem yok, telaş içindeyim nasıl saklasam, saklayamıyorum… Bana yaklaşmayın yüzümü görmenizi istemiyorum. Maskenin dondurucu etkisi yok üstümde, ıslaklığı algılayabiliyorum ama kendime inanıyorum onlar orda kalmalı aşağı inmemeliler.İnmeleri için bir neden yok ki…
Ah Eylül ah sen de anlamıyorsun.Nerdesin şimdi? niye getirmedin maskemi.
mat104.02
artık mat104 de melike yle beraberiz. Benim dışımda benimle yarışacak ve geçme ihtimali olan bi insan, bu matematiğin eğlencesi yerini hırsa bırakabilir demek. Tam da Yalın öteki sectionda onu ezemeyeceğiz die üzülürken bir de baktık ne görelim yalın da burdaa. Süper müthiş bir çekişme bizim için hepimiz AA hedefliyoruz herbirimiz ötekini geçmek istiyor. Artık Yalının şansına mıdır nedir dönemin en iğrenç mat104 dersini işledik. Bir definitiondan integral buluşumuz var 1,5 sayfa sürüyoo, halbuki 6 saniye bile almıo normal yoldan yapsak. İşteee tam da bu sırada işlemlerden bunalmışken arkadan Sylar ın hırıltısıını duydum ve o anda bekledim acaba Haliloğlunun kafatası açılıp içinden beyni yokolcak mı diye ama olmadı ozaman düşündüm acaba bu bir Dexter muvisi mi? biz gittikten sonra öldürecekler mi onu ? derken hoca bi çocukla kavga etti. Her kimse çok geçmiş olsun kaldı bu dönem :d
Like a broken record player
“aşkın gözü kör olabilir ama inan bana karnı açtır” –eylül, sen aşk mısın?
sanırım ben aşk ım. Buna inanmalısınız artık bukadar zaman sizlerden sakladım üzgünüm. Bu sırrımı açığa çıkardığı için Cem arkadaşımıza da kızgınım. ayrıca super duper bir iyigeceler aldığım içinde minnettarım herkese!! yuh be nebiçim çekip gidiosunuz, ben AŞKım diyorum siz kaçıyosunuz.Başından beri aşka inanmadığımı söylüyordum biliyorum kendime inanmamam suç muuu? ha!! ha!!
öf ya gece gece hiç yaratıcı olamıyorum…
Hapşurmayı seviyorum…
uyumalıyım dersim 10 da hemde cse100 ama oturuyorum üstüne üstlük yapıcak birişey de yok :s ben bi kitap aldım adı “Lulu” ya ilk 50 sayfası nda biraz şok oldumm ama Iceberg slim in “pezevenk” ini okuduktan sonra çok da yadırgamadığımı farkettim. Ama hala kötü geliyo nede olsa adı “Lulu” ya bari ismi başka bişey olsaymış mellissa falan :s
ya gitmeseemm :(
ders ne ingilizcee derse tam 34 dk kaldı bn giyinmedim daha gitmek hiç ama hiçç istemioyorum gitmesem nolur ki?? gitmiycem işte gitmiycem rahat rahat oturup ananemi arıycam sonra da antrenmana gidicem işte hıııhh!! ilk hafta kimse beni yapmak istediim şeyden alıkoyamaz özellikle bu derse gitmemekse
hard to speak
I know something is broken and I try to fix it, trying to repair it anyway i can… saat kaç 05.03 am…yine heroes izledim tekrar tekrar…Im not a perfect person, there are many things i wish i didnt do but i continue learning….nasıl?…ama öyle değil… yöntemler yanlış… yinede tatmin edici… mi ? amaan salla gitsin 😀
I am weak but i am strong i can use my tears to get something…
azzınıza sıçmışlar!!
fb-az maçı varmış bugün ben bihaberim tabi maçtan banane hele fbdennn hepten banane!!zico diye bir adam varmışş herkimse futbolcudur muhtemelen 🙂 neyse bişşeyler yapmışş naptıysa (muhtemelen gol atmıştır yada atamamıştır). Arkadaşım msnde ağlıyor niye ağlıosun kıyamam noldu diyosunn zico şölede böylede diyor.Ee bende sordum ne maçı bu diye fb-az dedi bende espriyi koyverdim azzınıza sıçmışlar diye bir GS li olarak biliyorum iğrenç bir espri anlayışım var ama bnm hoşuma gitti.Biliyorum biliyorum tuçe’nin şapşal bloguna dönmeden bu yazıya bir son vermeliyim herkese başarılar.